18. yüzyıl Osmanlı için bir özeleştiri ve iç hesaplaşma dönemidir diyebiliriz. Ancak sorunların araştırılması ve çözüm yollarının aranması için barışın tesis edilmesi gerekiyordu. Padişah 3. Ahmet, bu amaçla Venedik ve Avusturya ile Pasarofya Antlaşması imzalandı (1718). Barışın tesis edilmesiyle birlikte reformlar hayata geçirilmeye başlandı. Bu politika ile tarihe Lale Devri olarak geçen (1718-1730) döneme girildi. Dönemin sadrazamı Damat İbrahim Paşa, Avrupa'da görevli bulunan elçilerin sayısını arttırarak batıdaki kültür, sanat, sanayi, tarım, askeri ve ekonomik yapıyı inceletmiş, tetkikler neticesinde elde edilen verilerle reformlar planlanmıştır. Paris elçisi olan Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin raporu, bu çalışmaların kapsamlı bir örneği olarak dikkat çeker.
Lale Devri'nin en önemli uygulamalarından biri olarak Matbaanın gelişi kabul edilebilir (1727). Aslında Matbaa öncesinde gayrimüslimler tarafından kullanılmaktaydı. 1493'de Museviler, 1567'de Ermeniler, 1627'de Rumlar endi matbaalarını kurmuş, kitap çevirileri yayınlamaya başlamışlardı. Ancak Osmanlı bu tür faaliyetleri önemsemediğinden devlet nezdinde kullanıma geçmemişti. Lale Devri Islahat hareketlerinin ilki olarak dikkat çekse de pek başarılı olamamıştır. Köklü çözümler üretilememiş, kapsamlı politikalar yürütülememiştir. Uygulanan kısmi ıslahat hareketleri kısa bir dönem kendisini hissettirse de 1730 Patrona Halil İsyanı ile Lale Devri yetersiz bir ıslahat hareketi olarak atalete uğramıştır.
3. Ahmet döneminde ilk örneklerini gördüğümüz Islahat çalışmaları 1. Mahmut (1730-1754) döneminde daha başarılı şekilde yürütüldü diyebiliriz. Ordunun ıslahatına öncelik veren Sultan Mahmut, sonradan müslüman olan Humbaracı Ahmet Paşa'yı Humbaracı Ocağı'nda vazifelendirerek topçu kuvvetlerin eğitiminde görevlendirmiştir (1731). Askeri ıslahatlarda kısmen muvaffak olunsa da ekonomik ıslahatlar istenen sonucu verememiştir. Osmanlı'nın zayıflayan ekonomisini canlandıracağı düşüncesiyle batılı ülkelere ticari imtiyazlar veren kapütilasyonlar (ahidnameler) zamanla Osmanlı için yerine getirilmesi zorunlu hale gelen uygulamalar halini almış, imtiyaz sahibi ülkeler bu durumu Osmanlı'nın iç siyasetine karışması için araç halini almıştır.
Gerileme dönemi ıslahat hareketlerinin ilk başarılı örneklerini 3. Mustafa (1757-1774) döneminde görebiliyoruz. Sadrazam Mehmet Ragıp Paşa'nın çalışmalarıyla yürütülen politikalar neticesinde vakıf ve tımar arazileri denetim altına alındı, ticaret geliştirilerek devlet gelirleri önemli ölçüde artış sağlandı. Ancak 1768 yılında patlak veren Osmanlı-Rus savaşı ile ıslahat çalışmaları sekteye uğradı.
Sultan 1. Abdülhamit döneminde imzalanan (1774) Küçük Kaynarca Antlaşması Osmanlı için uzun vadeli sorunların ortaya çıkmasına yol açtı. Bu antlaşma ile Rusya, Ortodoks vatandaşların koruyuculuğunu üstlenmeye çalıştığı gibi Rus ticaret gemilerinin İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçişine izin veriyor olması Boğazların statüsünü tartışmalı hale getirdi. Öyle ki; Osmanlı'nın Karadeniz'de ki hakimiyetini kaybetmesi neticesinde Ruslar Kırım'ı ele geçirmiş, Kırım'ın kaybedilmesi Osmanlı için vahim neticelerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Kırım'ın bir oldubitti ile ele geçirilmesini hazmedemeyen Osmanlı, 1787'de Rusya'ya yeniden savaş ilan etti. Ancak Avusturya'nın da Rusya'nın yanında yer alması dengeleri değiştirdi. Osmanlı bu mücadelede gerekli başarıyı elde edemedi. Ocak 1789'da Rusların Özi Kalesi'nde 25 Bin müslüman Türkü katlettiği haberini alan 1. Abdülhamit çok müteessir olmuş, duyduğu üzüntünün etkisiyle hastalanarak 7 Mayıs 1789'da vefat etmiştir.
Sultan Abdülhamit vefat ettiğinde Fransız Devrimi henüz başlamıştı. 1799'a kadar devam eden ihtilal hareketi, sonraki yıllarda hem Avrupa hem de Osmanlı için dönüm noktası olacak, Osmanlı tarihini de önemli ölçüde etkileyecektir.
Gerileme Dönemi
Osmanlı Tarihinde Gerileme Dönemi olarak anılan süreç 1699-1789 dönemini ifade eder. 2. Viyana seferinin ağır bir mağlubiyetle sonuçlanmasının ardından imzalanan Karlofça Antlaşması ile Batı'ya karşı üstünlüğün kaybedildiği kabul edilmiş, iç sorunların çözümü için ıslahat hamlelerine girişilmiş, bu süreç süreç 1789 Fransız İhtilaline kadar devam etmiştir.