Tarih neyi konu eder? Yalın bir yanıtı var. İnsanı ve insanın meydana getirdiği olayları. Biraz daha açalım. Tarih alanında öne çıkan üç ekolün öne sürdüğü tanım şuydu.
1. Tarih insanların geçmişte düşündüklerinin, eylem ve söylemlerinin muhasebesidir.
2. Tarih toplum içerisindeki bireylerin davranış bilgisidir.
3. Tarih insanoğlunun sosyal evrimini inceleyen laboratuardır.
Peki ya tabiat ya da kozmik faaliyetlerin insanların üzerindeki etkisi? Tarih bunu konu edinmez. Örneğin çok sayıda insan ölse bile bir depremi, göçlere sebep olabilecek bir doğal felaketi yahut kuraklık gibi toplumsal dengeyi sarsabilecek vakaları konu edinmez. Ancak bu tür vakaların tarih içerisinde yer etmesi kaçınılmazdır. Tarih bu vakalara yalnızca kronoloji olarak değer atfeder. Yani tarihin "konu" olarak ele aldığı bir süreç içerisinde konusu içerisinde geçen bir anekdot yahut etken olarak dikkate alınır. Tarihin konusu insanoğlunun eylem, söylem ve düşünceleriyle ortaya çıkarttığı "olaylar" ve "olgular" dan ibarettir.
Kısa bir tanım daha yapalım. Tarih, sebep-sonuç ilişkisi kurabildiği meseleleri konu edinir.
Diğer taraftan Materyalist bir de bakış açısı vardır. Elbette materyalizm Tarih cenahında da bir ekole evrildi. Örneğin Hegel>Marx ekolünden tarihçiler, materyalist bir bakış açısı ortaya koyarak tüm tarihi süreçlerin iktisadi etkenlerle gerçekleştiğini öne sürerler. Elbette iktisadi etkenler de önemli birer faktördür ancak coğrafi, dini, manevi, kültürel faktörleri yok saymak her ne kadar kabul görmüş bir ekol ise de tarihin topluma temas ve tesir edebilmesi noktasında mahsurlu bir bakış açısı olacaktır.
Toparlayalım; Tarih insanoğlunun düşünce, eylem ve söylemlerini konu edinir ve konu edinebilmesi için kalıntılara ve belgelere dayanması gerekir. Elde edilen bilgi ve bulgular ise yoruma muhtaç olmalıdır.