Karesi Beyliği, tıpkı Osmanlı Beyliği gibi Anadolu Selçuklu Devleti döneminde batıya göç ettirilerek uç beyliği vazifesi üstlenmiş, kalabalık bir tebaası olan güçlü bir beylikti. Osmanlı Beyliğine nazaran daha güçlü bir ordusu vardı ve Bizans’a karşı başarılı gazalar yürütmekteydiler. Osmanlı Devleti ile Karesi beyliği arasında geçmişte bir husumet yaşanmamış, ortak garaz olan Bizans üzerine seferlerde bulundukları dönemlerde iş birliğinde dahi bulunmuşlardı.
Son Karesi beyi İclan Bey (ya da Yahşi Bey) 1341 yılında vefat edince oğulları Demirhan Bey ve Tursun Bey arasında husumet ortaya çıktı. Bu husumet neticesinde Demirhan Bey beylik makamına oturdu, Tursun bey ise Orhan Gazi’nin himayesi altına girerek Bursa’ya yerleşti.
Demirhan Bey, gerek tebaası gerekse beyliğin ileri gelenleri tarafından kabul görmedi. Halk da Tursun Bey’i istiyordu. Beyliğin ileri gelenleri Vezir Hacı İlbeyi ile birlikte Tursun Bey’e haber göndererek tebaanın arzusu ile idareyi almasını talep ettiler. Ancak Tursun bey, kardeşi Demirhan Bey’le mücadele edebilecek askeri nüfuza sahip değildi. Bunun için Orhan Gazi’den yardım istedi. Karşılığında Bergama, Balıkesir ve Edremit bölgelerini Orhan Gazi’ye bırakmayı teklif etti. Orhan Gazi, Tursun beyin bu arzusunu vesile kabul edip ordusunu hazırladı ve Karesi güzergâhında bulunan pek çok hisarı fethetti.
Fethettiği hisarlar sırasıyla Ulubat, Biliyüz, Ablayund ve Kirmastı tekfurları Orhan Gazi’ye karşı koymayıp hisarları teslim ettiler. Orhan Gazi hisarların tekfurlarını kendilerine bağlı kalacakları sözü vermeleri karşılığında yerlerinde bıraktı. Ancak Ulubat tekfuru sözünde durmayıp muhtemelen olası bir savaş için hazırlık yapmaya başlayınca bunu haber alıp hisara girerek tekfuru öldürüp kaleyi zapt etti.
Bu fetihler hem fütuhat hem de Karesi beyliğinden alınacak Bergama - Balıkesir – Edremit bölgelerine ulaşımın emniyet altına alınması amacı taşıyordu. Hisarların fethi tamamlandıktan sonra Orhan Gazi, himayesindeki Tursun bey ile birlikte Demirhan Bey’in içinde bulunduğu Balıkesir hisarının önüne geldi. Demirhan Bey, muharebe edemeyeceği için kaçarak Bergama hisarına sığındı. Orhan Gazi, bunun üzerine Bergama hisarını muhasara altına aldı. Tursun Bey, kardeşi Demirhan Bey’i sulha ikna etmek için yanına varmaya teşebbüs etti. Ancak kaleden atılan bir okla öldürülünce Orhan Gazi, halka hitap ederek “burası artık benim ilimdir” diyerek Demirhan Bey’i kaleden çıkartmadan dönmeyeceğini ilan etti. Bunun üzerine Demirhan Bey, canının bağışlanarak zapt edilmesi karşılığında kaleden çıkartılıp Bursa’ya gönderildi. Böylelikle Karesi Beyliği, tebaası, ordusu ve hazinesiyle birlikte topyekûn Osmanlı Devletine bağlanmış oldu (1345).
Orhan Gazi, veliahdı olarak gördüğü Süleyman Paşa’yı çağırıp idareyi teslim etti ve bölgeyi tımar ederek gazilerine dağıttı. Böylelikle Karesi, Osmanlı Devleti’nin o güne kadar sulh yolu ile fethettiği en geniş bölge oldu. Karesi’nin fethi ile Rumeli topraklarına ulaşmak mümkün hale geldi. Bu tarihten sonra fütuhatın istikameti uzunca bir süre Trakya olmuştur.